Floransa Gezilecek Yerler
Floransa, İtalya’nın kuzey kısmında bulunan Toskana bölgesinin başkenti ve en büyük şehridir. Arno Nehri’nin iki yakasına kurulmuş olan bu tarihi şehir, Rönesans’ın doğum yeri olarak bilinir. Floransa, pek çok sanat galerileri ve müzelere ev sahipliği yapmaktadır. Leonardo da Vinci ve Michelangelo gibi sanatçılar bu şehirde yetişmiştir. Geçmişte olduğu gibi bugün de önemli bir ticaret merkezi konumunda olan Floransa’nın en büyük gelir kaynağı turizmdir. Floransa, zengin tarihi, etkileyici mimarisi ve canlı sosyal yaşamıyla turistlerin ve sanatseverlerin ilgisini çeken bir şehirdir.
Santa Croce Bazilikası
Floransa’nın tarihi dokusuna gotik bir esinti katan Santa Croce Bazilikası, 13. yüzyılda inşa edilmiştir. Floransa’nın ruhani üçlüsünü tamamlayan Duomo ve Santa Maria Novella ile birlikte yapılan Santa Croce, Floransa’nın mermer cepheleriyle bezeli mimari harikalarından biridir. Bu cepheler, Floransa’nın sanatını ve estetiğini gotik bir çerçevede sergileyen eşsiz birer eserdir. Santa Croce Bazilikası’nın inşası, Arno Nehri’nin kenarında, 1295 yılında başladı. Santa Croce, aynı zamanda Michelangelo, Galileo, Machiavelli gibi İtalyan tarihinin büyük isimlerinin mezarlarına ev sahipliği yapar. Michelangelo’nun mezarı, Giorgio Vasari’nin tasarımı ve Giovanni Battista ve Valerio Cioli’nin yarattığı heykellerle süslenmiştir. Galileo’nun mezar taşı ise, Giovanni Battista Foggini tarafından tasarlanmıştır.
Uffizi Galerisi
Uffizi Galerisi, dünyanın en prestijli sanat eserlerine ev sahipliği yapan bir müzedir. Bu galeri, antik Yunan ve Roma heykelleriyle birlikte zengin bir çizim koleksiyonunu da sergilemektedir. Müze içindeki salonlar, ziyaretçilerin yapıyı kaybetmeden ve kolaylıkla keşfetmelerini sağlayacak şekilde kronolojik bir düzende yerleştirilmiştir. Müzenin en dikkat çekici bölümü, İtalyan Rönesansı’na adanmış olup, ünlü Rönesans sanatçılarının eserlerini barındırmaktadır. Cosimo I de’ Medici tarafından 1560 yılında inşa ettirilen bina, başlangıçta Floransa’nın idari ve yargı merkezi olarak hizmet vermek üzere tasarlanmıştır. 1581 yılında tamamlanan yapı, aynı yıl Cosimo’nun oğlu tarafından Medici ailesinin geniş sanat ve heykel koleksiyonunu barındıracak şekilde düzenlenmiştir.
Floransa Katedrali
Floransa Katedrali’nin inşası, 1296 yılında başlamış ve 1368’de, yani 72 yıl sonra tamamlanmıştır. Katedralin mimarı, ünlü Arnolfo di Cambio’dur. Bu etkileyici kilise, 160 metre uzunluğunda, 43 metre genişliğinde ve enine koridoru 90 metre uzunluğa sahiptir. Ana girişin yakınında, katedralin kubbesinin tasarımcısı ve mimarı olan ünlü İtalyan Filippo Brunelleschi’nin mezarına giden küçük bir merdiven bulunur. Katedral, geç gotik üslubun özelliklerini taşıyan renkli mermer cephe kaplamalarıyla romanesk üslubunu da çağrıştırır. İç mekanında ise Rönesans’ın yalınlığını ve açık seçikliğini yansıtır.
Eski Köprü (Ponte Vecchio)
Ponte Vecchio, Floransa’nın merkezinde, Arno Nehri’nin sularında yüzyıllardır dimdik ayakta duran, şehrin iki yakasını bir araya getiren tarihi bir köprüdür. İlk hali ahşap olan köprü, 1333’te taş bir yapıyla yeniden inşa edilmiş, ancak hasar görmesi nedeniyle 1345’te tekrar inşa edilmiştir. Ponte Vecchio’nun bir diğer önemi ise, Vasari Koridoru olarak bilinen ve Dük Cosimo I de’ Medici’nin emriyle inşa edilen gizli geçittir. Günümüzde müze olan bu koridor ziyaretçilere kapalıdır. II. Dünya Savaşı sırasında Hitler’in köprüye olan hayranlığı, onun Floransa’nın diğer köprüleriyle birlikte yıkılmaktan kurtulmasını sağlamıştır. Ponte Vecchio, bu sayede Floransa’nın ve İtalya’nın en değerli miraslarından biri olarak varlığını sürdürmektedir.
Boboli Bahçeleri
Boboli Bahçeleri, Palazzo Pitti’nin hemen arka kısmında bulunan, Floransa’nın en geniş yeşil alanlarından biridir ve tam 45.000 metrekare alana sahiptir. Boboli Bahçeleri, Medici ailesinin 1550 yılında Palazzo Pitti’yi satın almasıyla tarih sahnesine çıkmıştır. İlk kurulduğunda, bahçe sadece saraydan Forte di Belvedere’ye kadar uzanıyordu, ancak 17. yüzyılda şehrin güneydoğusuna doğru genişletildi. Boboli Bahçeleri, 1766’da herkesin ziyaret edebilmesi için açıldı. Bahçede; mağaralar ve çeşmeler, pergolalar ve bir gölet ve yüzlerce beyaz mermer heykel yer almaktadır. Parkın en etkileyici bölümü, eski bir amfi tiyatrodur ve ortasında, Roma’daki Medici Villası’ndan getirilmiş bir Mısır dikilitaşı yer alır.
Bargello Ulusal Müzesi, 14. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar en büyük İtalyan heykel koleksiyonuna sahiptir . Müze, aynı zamanda silahlar, zırhlar, Medici ailesine ait madalyalar ve bronz ile fildişinden yapılmış eşsız nesneleri de sergiliyor. 1255’te inşa edilen ve kale gibi siperli duvarlarıyla dikkat çeken Bargello Ulusal Müzesi , tarih boyunca pek çok kez restrore edildi ve 14. yüzyılın ortalarında bugünkü görünümünü aldı. 1865’te halka açılan bu müzede, Donatello’nun ünlü Davut heykeli ve Michelangelo’nun Baküs heykeli gibi başyapıtlar bulunuyor. Müze, ilk zamanlarında, düklerin konutu ve Floransa hükümetinin merkezi olarak hizmet verdi, 1574’ten 19. yüzyılın ortalarına kadar, Bargello polis kaptanının hapishanesi ve konutu olarak kullanıldı.